Hanımeli sayfamızın sekizinci konuğu ‘Fatma Ulukanlı’
15 günde bir yayımladığımız; sanatı, yeteneği, ve azmi ile güzel ilçemizde ticaret hayatına renk katan Tosyalı bayanlarımızın 8. konuğu Tosya’da bir ilke imza atarak işletmesini her geçen gün büyüterek geliştiren Katre Temizlik İşletmesi sahibi Fatma Ulukanlı oldu. Fatma Hanım’ın iş kadınlığı dönemindeki hikayelerini ve azmini sizler için derledik
Sevgili okurlar merhaba…! Halkımızın ilgisini ve beğenisi kazanan “Hanımeli” sayfamızın
sekizinci sayısını annemin rahatsızlığından dolayı bir kaç günlüğüne gecikmeli de olsa siz değerli okuyucularımız ile buluşturuyoruz.
Öncelikle tüm okurlarımıza desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Hanımeli köşemizin bu haftaki konuğu; Katre Temizliğin sahibi Fatma Ulukanlı. Bu kez de Fatma Ulukanlı’nın başarı öyküsünü dinledik.
Fatma Hanım’ın, işine olan ilgisi ve güler yüzlülüğü ile bizlere kendisini tanıma fırsatı verdi.
Güzel bir sohbet imkânı bulduğumuz ve mekanında bizleri samimi bir şekilde ağırlayıp sorularımızı içtenlikle cevapladığı için kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Fatma Hanım’ın başarı öyküsünü anlatan yazımıza isterseniz hep birlikte tanık olalım…!
-Merhaba Fatma Hanım, iyi günler. Hanımeli sayfamıza konuk olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz.
-Bende sizlere çok teşekkür ediyorum.
-Fatma Hanım sizi biraz tanıyabilir miyiz?
-İsmim Fatma Ulukanlı. Çankırı doğumluyum. Tosya’ya gelin geldim. Evliyim ve üç çocuğum var. Biri 7 biri 6 biri ise 1 yaşında. Eşim ise Kürşat Burak Ulukanlı. Daha önce Bursa’daydım. Bursa Yıldırım Halk Eğitimde, Halk oyunları öğreticiliği yapıyordum. Buraya geldiğimde yine usta öğreticiliğe devam ettim.
-Peki Fatma Hanım bu işi yapmaya nasıl karar verdiniz?
-Fikir birden çıktı aslında. Aklımızda temizlik işi ile ilgili bir düşünce yoktu. Bir gün otururken makine araştırıyorduk. Daha sonra bir firmanın makinelerini denemek istedik firma “Biz sizlere makinelerimizi gösterelim” dediler baktık ve çok beğendik. Temizlik firması güzel olur, Tosya’nın böyle bir sektöre ihtiyacı var dedik.
-Tosya’da ilk mi bu sektör?
-Evet ilk. Aslında öncesinde denenmiş ama tutmamış. Biz daha profesyonel yapmak istedik ve hizmet amaçlı olsun istedik. Makineleri ilk aldığımız zaman iş yerimiz yoktu. Dediğim gibi bir anda oldu ama güzel oldu.
-Allah yolunuzu açık etsin inşallah.
-Amin sağolun.
-Peki bizlere verdiğiniz hizmetlerden biraz bahsedebilir misiniz?
-Bizler gündelik temizlik olarak ev temizliğine gidiyoruz, merdiven,apartman,halı yıkama, koltuk yıkama yapıyoruz. Halı yıkamayı evlerde yapıyoruz kaldırmadan. Profesyonel büyük makinelerimiz var onlarla evlere gidiyoruz yıkayıp çıkıyoruz. Bunların haricinde yorgan yıkama, battaniye yıkama, yatak yıkama, stor perde, tül perde, otellerin ve yurtların çarşaflarını yıkıyoruz. Temizlik denilince akla ne gelirse yapıyoruz. Bir defasında telefon geldi ve “Annem vefat etti, cenaze yıkıyor musunuz?” diye sormuşlardı ama tabiî ki yapmıyoruz.
-Sektörle tanışırken ne gibi zorluklar yaşadınız?
-İlk zamanlarda insanlar bizim ne yapacağımızı çok anlayamadı yani profesyonel ev temizliği dediğimizde bir eve girelim hemen temizliğini yapalım ne insanları meşgul edelim ne de evi meşgul edelim düşüncesindeyiz. Ama Tosya buna tam anlamıyla alışık olmadığı için 3 kişi eve girdiğimizde akşama kadar evden çıkmamızı istemiyorlardı. Mesela bir camı iki kere sildirenler oluyordu yeri defalarca sildirenler dahi oluyordu, perdeleri taktırıp geri çıkarttırıyorlardı. Baktık bu şekilde olmuyor bizde saatlik çalışma kararı aldık. Herkesin temizlik anlayışı farklı kimisi çok titiz kimisi tozu gitsin yeter benim için diyordu. Daha sonra müşteri odaklı olmaya başladık, müşteri ne istiyorsa o şekilde yapmaya başladık.
– Anladım, müşteri memnuniyeti bu sektörde gerçekten
çok önemli. Temizlik denilince bayanların daha hassas olduğunu biliriz, siz bu hassasiyeti mesleğinize nasıl yansıtıyorsunuz?
-Kullandığımız ürünler veya bezler olsun sürekli bir değişim halindeyiz zaten. Evlere temizliğe gittiğimizde bütün temizlik araçlarını kendimiz götürüyoruz.
– Manevi destek çok önemlidir. Bu işi yapmaya karar verirken destekçileriniz oldu mu? En büyük desteği kimlerden aldınız?
-En büyük desteği eşimden gördüm. Her zaman arkamda durdu ve sen yaparsın dedi ve hiçbir zaman yapamazsın kelimesini eşimden duymadım. Çevremizdekiler ise usta öğreticiliğine devam et ne yapacaksın dediler.
-Kararlılığınız ve titizliğiniz ile gayet güzel gittiğinizi görüyoruz.
-Evet, bir şeylere inanmak gerçekten çok önemli. Tabi zor zamanlarımızda oldu bırakalım buraya kadarmış dediğimiz zamanlar. Sonrasında baktık biz burada altı eleman çalıştırıyoruz onlar maaşlarını aldıktan sonra bizlere dua ediyorlar. Allah razı olsun dedikleri zaman diyorduk ki devam edelim. Elemanlarımız bayan ve eve ekmek götürdüğü için söz sahibi olan bile oluyor. Mesela yaşlı insanlar temizlik yapamıyor ve bizler gittiğimizde “siz olmasanız ne yapardık” diye dualar ediyorlar.
-Sizin gönlünüz çok güzel ve ben inanıyorum ki daha da çok hayır duaları alırsınız. Gerçekten işinizi severek yapıyorsunuz. Bir şeylere inanmak ve burada ekmek verdiğiniz kişilerinde bu düşüncenizi bilmesi çok güzel bir durum. Peki Fatma Hanım anne olmuş bir iş kadını olarak ev ile iş arasında dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
-Ben kafama çok fazla takan bir insan değilim yani yoğun tempoya bir süre sonra ayak uydurabiliyorum.
-Bende sizi yakından tanıdığım için bunu görebiliyorum, çocuklarınıza vakit ayırıyorsunuz ve anne sevgisinden mahrum bırakmıyorsunuz. Eşinizde bir o kadar özverili bu konuda.
-Evet, bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çocuklarımızın bakımı olsun eğitimleri olsun gerçekten çok fazla düşünür Hatta bazen benden bir adım önde olduğu bile oluyor.
-Bizlere de Burak Bey’i tebrik etmek düşüyor. Girişiminizden vazgeçmeyi düşündürecek kadar çevrenizden olumsuz bir tepki aldınız mı?
-Olumsuz tepki değil de bilinçli olarak yapılan söylemler bazen beni yıprattı. Mesela temizlik açısından söyleyebilirim, gidiyoruz ve elemanların ne kadar zor şartlar altında o işi yaptığımızı görüyorlar. Akşam iş bitiminde ücret kısmında 5 ya da 10 lira nerden kırabilirim diye bizlere bahane üretiyorlardı. Bunun bilinçli olarak yapılması bizleri bazen yıpratıyordu. Daha sonra eve geliyoruz düzelir her şey diyoruz ve devam ediyoruz.
-Yaptığınız iş gerçekten çok zor. Kadınları memnun etmek hiç kolay değil bu konularda.
-Herkesin temizlik anlayışı çok farklı.
-İlk yıllarınızdan bu yana nasıl bir gelişme süreci yaşadınız?
– İlk zamanlar acemiydik tabi deneyimimiz yoktu.
-O sıra ben size başaracaksınız Tosya’da bu büyük bir ihtiyaç demiştim.
-Evet sizin desteğiniz bizim için her zaman çok önemliydi.
-Peki Fatma Hanım hedefleriniz neler?
-Aynı hızla devam etmek diyebilirim, şube açmayı planlıyoruz ama şuan düşünme aşamasındayız. Çamaşır kısmında biraz az faaliyette olduğumuzu düşünüyoruz, o konuda biraz daha gelişmeyi düşünüyoruz.
-Fatma Hanım burayı açarken KOSGEB’den destek aldınız mı?
-Evet KOSGEB destekli bayan girişimci olarak açtık burayı.
-Çalışmak isteyen kadınlarımıza örnek olması için biraz bilgi verebilir misiniz?
-Kadın girişimcilere erkeklerden daha fazla destek veriliyor yüzde olarak. Bir yıl boyunca gider desteği veriliyor ve bizim zamanımızda azdı ama şuan daha yüksek rakamlar veriliyor.
-Peki firmanızın ismini kim verdi, kimin fikriydi?
-Ben verdim kızımızın ismi Katre ve su damlası demek. Katre ismini çok seviyorum.
-Girişimci olmadan öncesinde ve sonrasında sosyal çevrenizdeki iletişimlerinizde ne gibi değişiklikler oldu?
-Pek bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum çünkü burayı açmadan öncesinde ve sonrasında da kendime hep güveniyordum. Sadece insanlar ile sohbetimiz temizlik üzerine oldu.
-Girişimci bir iş kadını olarak ve deneyimlerinize dayanarak çalışmak isteyen kadınlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
-İnansınlar kendilerine. Kendinize inanmazsanız kimse size inanmaz diye düşünüyorum ben.
-Bende öyle düşünüyorum. Fatma Hanım çok güzel bir sohbetti.
Sizlere çok teşekkür ediyoruz bizi kabul ettiniz için.
– Bende çok teşekkür ediyorum.