Camiler mahzun olsa da minareler yine mahyalı. Cemaatten yoksun olsa da teravihler evlerde kılınabilmekte. Cumalar kılınamasa da ramazan yine ramazan. Oruç yine oruç! Boynu bükük geldi ramazan. Bir miktar neşesiz. Ancak bela ve musibetler büyütecek bizi. Ruh yaşımızı çocukluktan alıp, olgunlaşmaya doğru yükseltecek. Bu ramazan başka bir ramazan. Şiir gibi sağanak sağanak rahmetiyle gelse de bir miktar nazlı. Vefalı ramazan, lakin biraz da kıymetini öğretmek istiyor gibi. Daha dün kadar yakın, oruç tutmayan gayrimüslimlerin dahi açıktan yemek yemediği, su içmediği bu memlekette, hiçbir zevkimizden geriye kalmadığımız günler. Lokantalar açıktı, iş yeri yemekhaneleri tıklım tıklım doluydu. Camiler daha az cemaate ev sahipliği yapmış, saflar yarım kalmıştı. Hele ramazanın ilk haftasından sonra çözülmeler başlayıp oruçlu sayısının bile yarıya düşmesi hazmedilir gibi değildi. Kefere diye beğenmediklerimiz yapmamıştı bu zilleti ramazan ve oruca! Ne oluyordu sahi bize…
Evet şimdi lokantalar kendiliğinden kapalı, camilerde sükût içinde, hüzünlü halimiz yitirdiğimiz değerlerin hatırlatmasını yapmakta. Elbette yine arıtacak ramazan bizi. Tutulan oruçlar, yapılan ibadetler yine bulacak yerini. Lakin virüsle geçirdiğimiz şu günler, bizi esir eden bu illet, uykulu halimizden bizi ayıltmaya yetecek mi acaba? Gafletimizden arınabilecek miyiz, yoksa aynı hamam aynı tas mı devam edeceğiz, yaşayıp hep birlikte yeniden göreceğiz.
Belki de bu olumsuzluğu fırsata dönüştürecek, evlerimizi şenlendirip birer mescit yapacağız. Daha çok Kuran okuyup, Peygamberimizi hatırlayıp salavat getireceğiz. Allah’ı zikredip, nefis terbiyesi yapacağız. Göz zinasından, gıybetten, hasetten, cimrilikten, nefsimizin kötü isteklerinden kendimizi kurtarıp maneviyatımıza yatırım yapacağız. Geçmişteki hoyratlıklara, azgın, şeytani ve nefsani saldırılara karşı kendi iç dünyamızda zaferler kazanacağız. Güzel ahlak sahibi olmaya sadece niyet etmekle kalmayıp bizzat ahlak sahibi olacağız. İftar sofralarında bir araya gelip israflar edemeyeceğiz. İftar ederken söze dalıp akşam namazlarını kaçırmayacağız. Bu defa; iman sofrasının manevi çeşmesinden bol bereketli feyzler içeceğiz inşallah. Belanın içindeyken dahi yüreklerimizi rahmet denizinde yüzdüreceğiz. Gönüllerdeki özlemlerin iftarını yapacağız.
Evet bu ramazan başka ramazan. Biz ondan geçsek de o, bize kendisini daha sağlam hatırlatacak virüsü vesile bilerek. Benlikten kurtulup biz olacağız, tertemiz yıkanacağız onun maneviyat deryasında. Saflarda sıra sıra dizilemesek de tespih gibi dizilsin hakkın katına, ihlas ile yapacağımız ameller. Tortular ve küllenmişlikler kalksın üzerimizden. Bereketler harmanında hasadımızı elde edelim tertemiz. Kenetlenelim birbirimize, uzakların prangalarında hasretle bilenip güçlenelim. Sükût içinde dersimizi alalım hüzünlü ramazandan. Seccadeler sevinsin, evler rahmetle şenlensin. Çok dağılmıştık; toplanalım ramazanı vesile bilerek. Çok çözülmüştük; kaynaşalım. Dünyaya çok bel bağlamış, nimetler içine batmış, bollukta israf yarışına girmiştik. İnşallah bu ramazan bizi ayıklayacak. Aşınmışlığımızı tamir edip, aklayıp paklayacak, arındıracak…
İbrahim’i ateş içinde koruduğun gibi, Yunus’u balığın karnında koruduğun gibi, İsmail’i bıçaktan koruduğun gibi, Habibini mağarada koruduğun gibi bizleri de ramazan hürmetine koru Ya Rabbi…