NAMAZDA HUŞU
Müminûn suresinin baş kısmındaki ayetlerde bahsedilen “kurtuluşa eren müminler”in özelliklerini anlatmaya geçen hafta başlamış ve mümin/ iman eden kişi üzerinde durmuştuk. Bu hafta ise kurtuluşa eren müminlerin birinci özelliği olan namazı huşu ile kılmaktan bahsedeceğiz inşallah.
Bilindiği üzere namaz dinimizin direği, İslam’ın beş şartından birisidir. Günlük kılınan beş vakit namazın Allah’ın kesin bir emri olduğuna dair ayetler ve birçok hadis-i şerifler bulunmaktadır. Ancak bizim konumuz, namazın sadece kılınmış olması değil, huşu ile yani, hakkı verilerek kılınmasıdır. Yoksa her namaz insanı kurtuluşa götürmez. Nitekim Rabbimiz Teala şöyle buyurur; “Vay haline o namaz kılanların ki, onlar namazlarına gereken özeni göstermezler”. (Maun; 4, 5) Bu ayetler de göstermektedir ki, özen gösterilmeden kılınan namaz, Allah katında makbul bir namaz değildir.
Peki huşu ile kılınan, şartlarını taşıyan, Allah katında makbul olan bir namaz nasıl kılınmalıdır. Şimdi kısaca onun üzerinde duralım. Bilindiği gibi namaz için önce bir abdest almak gerekir. Abdestten önce de yapılması gereken temizliklerin yapılması, insanın vücudunun, elbisesinin, namaz kılacağı yerin namaz kılmaya müsait olacak şekilde temizlenmesi gerekir. Güzelce abdestimizi de aldıktan sonra Allah’ın huzurunda duracağımız bilinci ile derin bir saygı içinde namaz kılacağımız yerde ayakta kıbleye karşı güzel bir iftitah tekbiri ile namaza durmalıdır. Tekbirle beraber namaz dışı, dünyalık şeyleri de gönlümüzden uzaklaştırmalıdır. Kıyamda durmalı, derin bir saygı ile rükû edip secde yapmalı, mümkün mertebe Allah’ın huzurunda olduğumuz bilincini korumaya çalışarak namazımızı tamamlamalıyız.
Kılınan bir namazın tam olması için tadili erkân denilen kurallara uyulmalıdır ki onlar da şunlardır:
1. Kıyamda düzgün bir şekilde durmak, ardından rükuya tam bir şekilde varmak. Orada mutmain bir şekilde durmak. Başı mümkün mertebe sırt ile aynı hizada bulundurmak.
2. Rükudan doğrulup ayakta dururken de acele secdeye gitmeyip en azından: “semiallahu limen hamideh” deyinceye kadar ayakta sükunetle durmak.
3. Secdeleri usulüne göre yapmak. Yani secdeye yedi aza ile varmış olmak. Bundan kastedilen ise secdede başın burunla beraber yere değmiş olması. İki elin yüz hizasında secde mahalline konulmuş olması, iki dizin ve iki ayağın da yere konulmuş olup secde esnasında yerden kesilmemesi gerekir.
4. Celse denilen iki secde arasındaki oturmada da acele etmeden tam bir şekilde oturmuş olmak. Ondan sonra secdeye gitmek.
Konumuzla ilgili olarak Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır: ” En kötü hırsız namazından çalan hırsızdır.” Kişi namazından nasıl çalar diye sorulunca; Rükû ve secdesini tam yapmayarak.”( Kasru’s- Salât, 72) buyurmuşlardır. Yazımızda buraya kadar anlatılmaya çalışıldığı üzere temizlik ve şekil şartlarını yerine getirmekle beraber derin bir saygı ile Allah’ın huzurunda olduğu bilinciyle kılınan namaz Allah’ın lütfu ile huşu ile kılınmış olur. Bu namaz Allah’ın izni ile kurtuluşa Eren müminlerin/inananların önemli bir özelliği olan namaz olmuş olur. Rabbimiz Teala bütün ibadetlerimizi ve namazlarımızı huşu ile yerine getirerek rızasına erebilmeyi bizlere nasip eylesin amin.